Tatlı gelir yasak insanoğluna, dayanamaz nefsinin faydalanmamasına. Elini sürer onun olmayana, halbuki dönüp baksa onun olan var aslında. Sevmez sonra, onun olan ona “az” gelir bi anda, gözü hep dışarda. Yetinmez asla, girer yasak elma sokağına, çıkamaz bir daha. Çıktığındaysa bulamaz aşkı arasa da. Çünkü aşk yasaklara inat yasallaşma, gönlün üstüne gönül koyup dışarı bakmamaktır aslında. Güzelliği burada.
Makul değilim. Kimseyi memnun etmek için uğraşamam. Hiç bir şeyin ortası olamam. Ya çok severim ya hiç sevmem. Duygularımı uçlarda yaşarım. En ufak sorunu abartıp en büyük sorunlara yokmuş gibi davranabilirim. Ya tam susarım ya hiç susmam. Bir şarkıya takılıp günlerce onu dinlerim. Bir diziye takıp durmadan onu izlerim. Kafamda çözemediğim bir şey olduğunda onu çözene kadar kendimi gerçek dünyadan soyutlarım.
kimse bana inanmadığında da ben kendime inanmaya devam edeceğim. belki mucize de tam böyle gerçekleşecek. içimdeki inancı susturmayacağım. en fazla bir acı gözyaşı daha dökeceğim zamanı geldiğinde. ama ben sevinçten, sakin bir minnetten gökyüzüne bakacağımı hayal etmekten bir ân olsun vazgeçmeyeceğim.